Yukarıdaki örnekte gateway adresinin nasıl tanımlandığına baktık. Şimdiki senaryomuz ise biraz değişik. Yukarıda verdiğimiz örnekte 192.168.0.1 adresini kullandık. Bu adres bizim internet çıkış router adresimiz. Ancak şirketimiz iç network adresimiz 10.0.0.0 ve bu adrese çıkışımızı sağlayan ikinci router’ın ip adresi ise 192.168.0.2
Internet çıkış router IP adres(Gateway) : 192.168.0.1
Şirket içi çıkış router IP adres(Gateway) : 192.168.0.2
İki değişik yoldan bu iki gateway adresini tanımlayabiliriz. İlk olarak geçici tanımlamaya bakalım.
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# route add -net 10.0.0.0 netmask 255.0.0.0 gw 192.168.0.2 eth0
-net anahtarı bizim network’e yönlendirme yaptığımızı belirtiyor. Eğer belirli bir sunucuya yönlendirme yapmak istiyorsak;
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# route add -host 10.0.0.1 gw 192.168.0.2 eth0
Komutunu girmemiz yeterli olacaktır. Buradaki –host anahtarı belirli bir makine IP sini belirtir.
Bu girişleri daimi yapmak için yukarıdaki komutları /etc/rc.d/rc.local adresine girmeniz yeterli olacaktır.
Kasım 29th, 2009
Linux |
Yorum Yok
DHCP sunucusunun olduğun network ortamlarında genelde geçerli gateway adreslerini DHCP sunucuları atar. Ancak static IP ile adreslendirilmiş network kartları için manuel olarak gateway girmek durumundasınız.
Senaryomuz şu; elimizde bir adet statik olarak ip adresi atadığımız eth0 network kartımız var. Ortamda internet gateway’i olarak 192.168.0.1 adresli router’ı kullanıyoruz. Default gateway olarak bu adresi atayacağız.
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# route add default gw 192.168.0.1 eth0
Bu işlemin kalıcı olması ve her açılışta default gateway adresini girmemek için /etc/sysconfig/network dosyası altına gateway parametresini eklemeniz yeterli olacaktır.
NETWORKING=yes
HOSTNAME=erd-lynx-ltp-01
GATEWAY= 192.168.0.1
Eğer network dosyalarınızı karıştırmak istemiyorsanız yukarıdaki route add komutunu /etc/rc.d/rc.local dosyasına yazarak, sisteminiz yeniden başlatıldığında uygulayabilirsiniz.
Kasım 29th, 2009
Linux |
Yorum Yok
Netstat –nr komutu ile makinenizdeki routing tablosunu görüntüleyebilirsiniz. 0.0.0.0 gateway adresli network ler genelde direct olarak network arayüzüne bağlıdırlar. Bu nedenle o network’e erişmek için herhangi bir gateway adresine ihttiyaç duymazsınız.
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# netstat -nr
Kernel IP routing table
Destination Gateway Genmask Flags MSS Window irtt Iface
192.168.0.0 0.0.0.0 255.255.255.0 U 0 0 0 eth0
172.19.23.0 0.0.0.0 255.255.255.0 U 0 0 0 eth0
192.168.122.0 0.0.0.0 255.255.255.0 U 0 0 0 virbr0
169.254.0.0 0.0.0.0 255.255.0.0 U 0 0 0 eth0
0.0.0.0 172.19.23.1 0.0.0.0 UG 0 0 0 eth0
Kasım 29th, 2009
Linux |
Yorum Yok
Bu bölümde bir network kartına birden fazla IP adresini nasıl atarız onu anlatmaya çalışacağım. Linux üzerinde bir network kartına birden fazla IP adresi atayabilmemiz için öncellikle ikinci IP adresi atayacağımız kart için bir adet sanal alt arayüz(virtual subinterface) oluşturmamız gerekmektedir. Yani IP alias. IP alias genelde ana-network-kartı:X formatında yaratılır. Öncellikle virtual subinterface yaratalım.
Makinemizde fiziksel network kartının bağlı olduğunu ve bu kartın eth0 olduğunu varsayarak işlemlere başlıyoruz.
ifconfig komutu ile sanal kartımızı yaratıyoruz
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# ifconfig eth0:0 192.168.0.5 netmask 255.255.255.0 up
Daha sonra sanal kartımız çalışıyor mu onu test ediyoruz
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# ping 192.168.0.5
PING 192.168.0.5 (192.168.0.5) 56(84) bytes of data.
64 bytes from 192.168.0.5: icmp_seq=1 ttl=64 time=0.664 ms
64 bytes from 192.168.0.5: icmp_seq=2 ttl=64 time=0.127 ms
64 bytes from 192.168.0.5: icmp_seq=3 ttl=64 time=0.092 ms
— 192.168.0.5 ping statistics —
3 packets transmitted, 3 received, 0% packet loss, time 2001ms
rtt min/avg/max/mdev = 0.092/0.294/0.664/0.262 ms
/etc/sysconfig/network-scripts altında eth0:0 dosyamızı yaratak bu ayarların kalıcı olmasını sağlıyoruz.
DEVICE=eth0:0
ONBOOT=yes
BOOTPROTO=static
IPADDR=192.168.0.5
NETMASK=255.255.255.0
Daha sonra network kartımızı tekrar kapatıp açıyoruz.
[root@erd-lynx-ltp-01 network-scripts]# ifdown ifcfg-eth0:0
[root@erd-lynx-ltp-01 network-scripts]# ifup ifcfg-eth0:0
[root@erd-lynx-ltp-01 network-scripts]#
ÖNEMLİ NOT: Ana kartınızı yani eth0 nolu kartınızı kapamanız durumunda sanal kartınızda kapanır. Ancak sanal kartlar, fiziksel kartlardan bağımsız olarak kapatılıp açılabilirler.
Kasım 29th, 2009
Linux |
Yorum Yok
Linux sisteminin kurulumu tamamlandıktan sonra, makine üzerindeki network kartlarına sırası ile eth0, eth1 adları atanır. Her network kartının IP adresini öğrenmek için ifconfig komutu kullanılır.
İlk olarak bilgisayarımız IP adresini öğrenelim..
eth0 Link encap:Ethernet HWaddr 00:0C:29:49:0F:83
inet addr:172.19.23.201 Bcast:172.19.23.255 Mask:255.255.255.0
inet6 addr: fe80::20c:29ff:fe49:f83/64 Scope:Link
UP BROADCAST RUNNING MULTICAST MTU:1500 Metric:1
RX packets:85 errors:0 dropped:0 overruns:0 frame:0
TX packets:79 errors:0 dropped:0 overruns:0 carrier:0
collisions:0 txqueuelen:1000
RX bytes:7806 (7.6 KiB) TX bytes:11177 (10.9 KiB)
Interrupt:16 Base address:0×2024
lo Link encap:Local Loopback
inet addr:127.0.0.1 Mask:255.0.0.0
inet6 addr: ::1/128 Scope:Host
UP LOOPBACK RUNNING MTU:16436 Metric:1
RX packets:990 errors:0 dropped:0 overruns:0 frame:0
TX packets:990 errors:0 dropped:0 overruns:0 carrier:0
collisions:0 txqueuelen:0
RX bytes:50364 (49.1 KiB) TX bytes:50364 (49.1 KiB)
Makinemizde bulunan tüm kartların IP adreslerini öğrenmiş olduk. Burada eth0 makinemize bağlı olan ilk network kartı ve IP adresi 172.19.23.255, netmask olarak 255.255.255.0 yani /24 kullanıyor.
Lo olarak gördüğünüz ise loopback kartımız ve adresi 127.0.0.1.
ifconfig komutu sadece IP adresleri ile ilgili bilgileri değil her kartın kullandığı interrupts, PCI Bus ID ile bilgileride ekrana döker. Network kartınızın çalışmadığı durumlarda, bu interrupt noktalarını kontrol etmenizde fayda olacaktır. Interrupt atamaları için /proc/interrupts dosyasına göz atmanız gerekecektir. Bizim örneğimiz de ise kartımız 16 nolu interrupt ı kullanmakta(Sistem vmware üzerinde çalıştığından vmxnet ether olarak görünüyor).
[root@erd-lynx-ltp-01 ~]# vi /proc/interrupts
CPU0
0: 778 IO-APIC-edge timer
1: 156 IO-APIC-edge i8042
6: 5 IO-APIC-edge floppy
7: 0 IO-APIC-edge parport0
8: 1 IO-APIC-edge rtc
9: 0 IO-APIC-fasteoi acpi
12: 965 IO-APIC-edge i8042
14: 0 IO-APIC-edge libata
15: 2403 IO-APIC-edge libata
16: 319 IO-APIC-fasteoi vmxnet ether
17: 0 IO-APIC-fasteoi ehci_hcd:usb1
18: 138 IO-APIC-fasteoi uhci_hcd:usb2, Ensoniq AudioPCI
19: 11196 IO-APIC-fasteoi ioc0
NMI: 0
LOC: 149906
ERR: 0
MIS: 0
/proc/interrupt dosyası görünümü
Yukarıdaki interrupt numaralarını birden fazla cihaz kullanıyorsa o zaman cihazlarınızın kullanma klavuzlarına göz atarak, bu interruptları değiştirebilirsiniz.
Kasım 29th, 2009
Linux |
Yorum Yok
/etc/postfix/master.cf dosyasını mc ile edit yapınız
# service type private unpriv chroot wakeup maxproc command + args
# (yes) (yes) (yes) (never) (100)
smtp inet n – – – – smtpd
587 inet n – n – – smtpd
smtps inet n – – – – smtpd
bu kısımda normalde 587 satırı yoktur eklemeniz gerekmekte,daha sonra yaptığınız işlemi kaydedip servisleri restart etmeniz gereklidir
sudo /etc/init.d/postfix restart
işlem bu kadar test için telnet mailserverip 587 yaparsanız yanıt alacaksınız.
root@mailsecure:~# telnet 192.1.100.1 587
Trying 192.1.100.1…
Connected to 192.1.100.1.
Escape character is ‘^]’.
220 ESMTP (F1secure)
firewallınızdan veya modeminizden 587 portunu direk mail ip adresine natlamanız gerekmektedir.
Kasım 29th, 2009
Debian |
Yorum Yok
VMware 1999 yılında kurulumuş bir şirket ve ilk ürünü hepimizin de bildiği VMware Workstation’dır. Bu ürün PC lerimize kurduğumuz ve Windows ile aynı zamanda diğer sanal pc lerin çalışamsına olanak sağlayan bir yazılım. Daha sonra bu ürünü server ortamı için geliştirmişler 2001 yılında ESX Server1′i biz kullanıcıların hizmetine sunmuşlar. Bu ürün Workstation gibi tek bir server üzerinde birden fazla işletim sisteminin çalışmasına olanak sağlamıştır, fakat Workstation’dan farkı altında çalışan her hangi bir işletim sisteminin olmamasıdır. Sıfırdan gelişştirilen ve çok iyi optimize edilen bir kernel sayesinde üzerinde çalışan sanal server lar için kaynak yönetimini en etkin şekilde yapmayı başarmıştır bu ürün. Sonraki yıllarda geliştirilmiş ve yeni özellikler eklenmiş, Virtual Center diye adlandırdıkları merkezi yönetim platformu dediğimiz uygulamayı geliştrmişler. Virtual Center sayesinde aynı anda bütün ESX Server’larınızı ve sanal server larınızı tek bir ekrandan yönetebilir duruma geldiniz.
Gelelim söylediğimiz yazılımların kurulumuna:
ESX Server söylediğimiz gibi direk donanım üzerine kurulan bir yazılım. Kurulumu çok basit, Red Hat Enterprise Linux kurmuş olanlar hiç yabancılıkla karşılaşmayacaklar, kurmamış olanlar ise hiç bir zorlukla karşılaşmayacakalrdır. Nerden çıktı bu RHEL diyebilirsiniz. ESX Server’ın kernel ı tamamen sıfırdan geliştirlmiş bir kernel dedik ama bu kernel a nasıl komut göndereceğiz? Bunun için VMware RHEL’i modifiye etmiş ve service console olarak bunu kullanmış. Ynai siz servşce console kuruyorsunuz aslında, bu esnada esx server ın kernel ı da direk yükleniyo. Kurulum sonrasında Virtual Infrastructure Client (VI Client) aracılığıyla ki bu küçük bir tool (bu tool u Service Console’a verdiğimiz IP yi web browser a yazarak açılan ekrandan indirebilirsiniz) ile yönetiyoruz. Bu tool ile sanal makine (VM) oluşturabiliyoruz, sanal donanımları değiştirebiliyoruz, VM in console ekranını alıp yönetimini yapabiliyoruz, vs, vs.
Şimdi bunu biraz da uygulamalı görelim:
CD den boot etiğmiz zaman aşağıdaki ekran geliyor, burda iki seçenek var: Grafiksel ekran ile yüklemek ve text ekranında yüklemek. Ben grafik olanı seçiyorum (bunun için Enter a basmanız yeterli)
VMware 1999 yılında kurulumuş bir şirket ve ilk ürünü hepimizin de bildiği VMware Workstation’dır. Bu ürün PC lerimize kurduğumuz ve Windows ile aynı zamanda diğer sanal pc lerin çalışamsına olanak sağlayan bir yazılım. Daha sonra bu ürünü server ortamı için geliştirmişler 2001 yılında ESX Server1′i biz kullanıcıların hizmetine sunmuşlar. Bu ürün Workstation gibi tek bir server üzerinde birden fazla işletim sisteminin çalışmasına olanak sağlamıştır, fakat Workstation’dan farkı altında çalışan her hangi bir işletim sisteminin olmamasıdır. Sıfırdan gelişştirilen ve çok iyi optimize edilen bir kernel sayesinde üzerinde çalışan sanal server lar için kaynak yönetimini en etkin şekilde yapmayı başarmıştır bu ürün. Sonraki yıllarda geliştirilmiş ve yeni özellikler eklenmiş, Virtual Center diye adlandırdıkları merkezi yönetim platformu dediğimiz uygulamayı geliştrmişler. Virtual Center sayesinde aynı anda bütün ESX Server’larınızı ve sanal server larınızı tek bir ekrandan yönetebilir duruma geldiniz.
Gelelim söylediğimiz yazılımların kurulumuna:
ESX Server söylediğimiz gibi direk donanım üzerine kurulan bir yazılım. Kurulumu çok basit, Red Hat Enterprise Linux kurmuş olanlar hiç yabancılıkla karşılaşmayacaklar, kurmamış olanlar ise hiç bir zorlukla karşılaşmayacakalrdır. Nerden çıktı bu RHEL diyebilirsiniz. ESX Server’ın kernel ı tamamen sıfırdan geliştirlmiş bir kernel dedik ama bu kernel a nasıl komut göndereceğiz? Bunun için VMware RHEL’i modifiye etmiş ve service console olarak bunu kullanmış. Ynai siz servşce console kuruyorsunuz aslında, bu esnada esx server ın kernel ı da direk yükleniyo. Kurulum sonrasında Virtual Infrastructure Client (VI Client) aracılığıyla ki bu küçük bir tool (bu tool u Service Console’a verdiğimiz IP yi web browser a yazarak açılan ekrandan indirebilirsiniz) ile yönetiyoruz. Bu tool ile sanal makine (VM) oluşturabiliyoruz, sanal donanımları değiştirebiliyoruz, VM in console ekranını alıp yönetimini yapabiliyoruz, vs, vs.
Şimdi bunu biraz da uygulamalı görelim:
CD den boot etiğmiz zaman aşağıdaki ekran geliyor, burda iki seçenek var: Grafiksel ekran ile yüklemek ve text ekranında yüklemek. Ben grafik olanı seçiyorum (bunun için Enter a basmanız yeterli)

Şekil – 1
Kurlum modunu eğer görsel bir şekilde değil de txt moda yapmak istersek text yapıp kuruluma devam edebiliriz.

Şekil – 2
Daha sonra CD Medai test ekranı var. CD yi ilk defa kullanıyorsanız test demenizde fayda var.

Şekil – 3

Şekil – 4
Klavye ve mouse seçim ekranı

Şekil – 5

Şekil – 6
Daha sonrasında ise hard diskin initialize olması ve bütün data nın silineceğinin uyarsı geliyor.

Şekil – 7
Lisans sözlşemesi

Şekil – 8
Hangi diske kurulum ypacağınızı şeçiyorsunuz. Eğer SAN üzerinden her hangi bir LUN mapping işlemi kurulumdan önce yapıldıysa onları da burda görüeceksiniz. DİKKAT etmezniz gereken nokta kurmak istediğiniz diski burada düzgün seçmek, aksi takdirde diğer disklere format atabilirsiniz.

Şekil – 9
Zaten burada da seçilen diskteki bütün bilgilerin silineceği uyarısı geliyor.

Şekil – 10
Burada da parition tablosu ile iligili bilgiler var. Default olarak geçebiirsiniz.

Şekil -11
Boot loader seçeneklerini değiştirmek isteyip istemediğiniz sorusu. Default geçtim.

Şekil – 12
Serivce Console IP ayarlarının yapılması (ESX yönetim IP si)

Şekil -13
Saat dilimi seçimi

Şekil – 14
Şifre belirlenmesi

Şekil – 15
Onay için girilen bilgilerin kontrolü. Eğer bilgiler doğruysa yüklemeye geçebilirsiniz.

Şekil – 16
Sırasıyla paketler yükleniyor…

Şekil – 17
Yükleme bittikten sonra finish tuşuna basılıp server restart ettirilir.

Şekil – 18
Server ın restart ından sonra gelen ekran. Burada zaten web den yönetebileeğiniz IP yi yazıyor.

Şekil – 19
Web browser a IP yi yazdığımız da gelen ekranda “Download Vmware Infrastructure Client” ı seçerek bahsettiğim tool u yükleyebilirsiniz.

Şekil – 20
VI Client çalıştığında yönetim Ip si, kullanıcı adı ve şifre girilir.

Şekil – 21
Ve nihayet ESX Server ımız yönetime hazırdır…
Bu ekranda ESX Server ve VM ler hakkında her türlü bilgyi alabilir, her türlü yönetimi yapabilirsiniz.
Kasım 29th, 2009
Esx-i |
Yorum Yok
Hyper-V nedir?
Hyper-V, önceki kod adıyla Viridian, Windows Server 2008’in anahtar bir özelliği olan, hypervisor tabanlı teknolojidir. Ölçeklendirilebilir, güvenilir ve yüksek düzeyde erişilebilir bir sanallaştırma platformudur. Bu teknoloji, Microsoft’un kullanıcılara ve iş ortaklarına sanallaştırma için mümkün olan en iyi işletim sistemini sağlamak üzere sürdürdüğü girişimlerin bir parçasıdır.
Windows hypervisor nedir?
Hyper-V’nin anahtar bir bileşeni olan Windows hypervisor, aynı anda birden fazla işletim sisteminin, yapılandırmasında değişikliğe gidilmeden tek bir host bilgisayar üzerinde işletilmesine olanak tanıyan, donanım ve işletim sistemi arasındaki ince bir yazılım katmanıdır. Basit bölümleme işlevsellikleri sunmasıyla beraber, aynı zamanda bölümler arasındaki güçlü izolasyonun muhafaza edilmesi görevini de üstlenir. Herhangi bir üçüncü taraf makina sürücüsü barındırmadığından dolayı, sahip olduğu minimal saldırı yüzeyiyle Eskiımsal olarak güvenli bir mimariye sahiptir.
Hyper-V müşterileri için ne türde avantajlar sağlıyor?
Üretim sunucusu konsolidasyonu, iş sürekliliği yönetimi, yazılım test etme ve geliştirme, son olarak da bir dinamik veri merkezinin geliştirilmesi gibi kilit sanallaştırma senaryoları için Hyper-V, kullanıcılarına ideal bir platform sağlar.
Hyper-V, ideal bir sanallaştırma platformunun sağlaması gereken anahtar nitelikler olan, ölçeklendirilebilirlik, yüksek performans, güvenlik, esneklik ve yönetilebilirlik niteliklerini sunar. Ölçeklendirilebilirlik ve yüksek performans niteliklerini, çoklu misafir işlemci desteği, 64-bit misafir ve host desteği gibi destekleyici özellikler yoluyla; güvenilirlik ve güvenlik niteliklerini hypervisor mimarisi yoluyla; esneklik ve yönetilebilirlik özelliklerini, sanal makinaların bir fiziksel hosttan diğerine hızlı geçişi gibi destekleyici özellikler yoluyla ve System Center Virtual Machine Manager ile bütünleşerek sağlıyor.
Microsoft, Hyper-V’li Linux işletim sistemlerini desteklemeye devam edecek mi?
Evet, Hyper-V dahilinde misafir işletim sistemi olarak belirli Linux dağıtımlarını işleten kullanıcılar için Microsoft, bütünleşme bileşenleri ve teknik destek sağlayacaktır. Şu anda SUSE Linux Enterprise Server 10 SP2 ve SP1 x86 ve x64 Sürümleri için Beta Linux bütünleşme bileşenleri kullanılabiliyor. Bu bileşenleri kullanılarak, Xen-etkin Linux, VSP/VSC mimarisinin avantajından faydalanabiliyor ve daha üstün performans sağlıyor. Beta Linux Integration bileşenleri, http://connect.microsoft.com/ adresinden indirilebiliyor.
Peki ya belirli Linux dağıtımları dışında kalanlar?
Kullanıcılarımızdan gelen görüş ve isteklere kulak vermeye devam ediyor ve diğer Linux dağıtıcıları ile çalışmaya devam ediyoruz. Bu konu hakkında daha fazla bilgiye ve güncel haberlere ulaşmak için lütfen Supported Guest OS (Desteklenen Misafir İşletim Sistemi) sayfasına bir göz atın.
Hyper-V’nin özellik setini kısaca açıklayabilir misiniz?
Hyper-V’ye ait yeteneklerden bazıları, x64 host ve misafir desteği, bir çoklu işlemci platformunda misafir makinaları işletebilme, her sanal makina için geniş düzeyde bellek atama, bütünleşik sanal düğme desteği ve sanal makinaların host’lar arasında geçişini minimum aksama süresiyle sağlayabilme yeteneğidir. Hyper-V beta kapsamındaki bu önemli yeni özellikler, hızlı geçiş ve yüksek kullanılabilirliği destekliyor, Hyper-V’nin bir Server Core görevi olarak işletilebilmesine olanak tanıyor ve Hyper-V’nin Server Manager’a uyum sağlıyor. Özelliklerin eksiksiz bir listesi için lütfen Hyper-V’nin başlıca özellikleri bağlantısına tıklayınız.
Kullanıcılar Hyper-V’ye nasıl geçecekler?
Yatırımlarını .vhd dosya formatına (bu, Virtual Server’a ait bir format olmasının yanında çok sayıda sağlayıcı lisans sahibi tarafından da kullanılıyor) yapan kullanıcılar, Hyper-V’ye geçme konusunda herhangi bir zorlukla karşılaşmayacak. Kullanıcılar Virtual Server’dan ya da VMware’den Hyper-V’ye sorun yaşamadan geçiş yapmak için, System Center Virtual Machine Manager dahilindeki V2V yeteneklerinden faydalanabilir, ya da geçiş çözümleri sunan Microsoft iş ortaklarıyla birlikte çalışabilirler.
Fiziksel kaynağımızı, ihtiyacımız doğrultusunda istediğimiz kadar mantıksal parçalara bölerek, toplam sunucu verimliliğini optimize etmeye sanallaştırma deniyor. İş gücü kaybını ve maliyetleri azaltmasının yanı sıra sanallaştırma, işletmelere yüksek verimlilik ve esneklik sağlıyor. Sanallaştırma kısaca fiziksel bir yapıyı alıp mantıksal hale getirmektir.
Sanallaştırılmış bir bilgisayar temelde sadece bir sabit disk dosyasıdır. Bununla beraber sabit diskinizdeki bu dosya, aslında bir yedekleme (backup) dosyası olarak da sayılabilir. Yani bu dosyayı (işletim sistemi ve içindeki uygulamaları) istediğiniz yere taşıyıp sonradan sanal makineye tekrar kopyalayarak çalıştırabilirsiniz. Sanallaştırma çeşitlerini ise şöyle sıralayabiliriz: Sunucu Sanallaştırması, Uygulama Sanallaştırma, Sunum Sanallaştırması, Masaüstü Sanallaştırması ve Depolama Sanallaştırması.
Düşünün bir sistem odasında 100 tane fiziksel server var. Bu serverlerin çalışması için elektrik, birbirleri ile haberleşme için kurulan network cihazları, rack kabinlerin kapladığı alan, soğutma giderleri, arızalandığı zaman ayırdığınız bütçe bakım giderleri peş peşe eklediğiniz zaman cebinizi yakacak tutarda bir rakam ortaya çıkacaktır. Oysa serverlerinizi Sanal ortama taşımış olsaydınız 100 tane sunucuyu bir rack dolaba sığdırarak bakım elektrik soğutma ve kapladığı alandan doğan giderler büyük oranda azalacaktır. 4 adet fiziksel server, bir network disk havuzu ile 100 adet serverı sanal olarak kontrol edebilirsiniz ve yönete bilirsiniz. BT çalışanları için en büyük kabus bir serverın bozulması ve yeniden kurulması işlemidir.Sanal sistemde ise mevcut serverın yedeklerini belirli zamanlarda alıyorsanız, bozulan serverın yerine yenisini koymanız en fazla 30 dakika sürmektedir.Ayrıca sanal ortama taşıdığız serverleri fiziksel ortama fiziksel ortamdaki serverleri sanal ortama kolayca taşıyabilirsiniz.
Serverlerinizi Sanallaştırdığınız zaman
- Yazılım/Donanım bağımsızlığı: Dinamik olarak donanım kaynaklarının sanallaştırma katmanı (Hypervisor) aracılığı ile kullanımı,
- Şeffaflık: Tam anlamı ile gerçek donanım gibi çalışır,
- Hızlı Sistem oluşturma: Şablonlardan çok kısa sürede yeni sunucular oluşturabilme,
- Merkezi Yönetim: Tek Merkezden tüm sunucuların yönetim ve raporlanması,
- Lisanslama: Tek enterprise Lisansla 4 işletim sistemi çalıştırma,
- Donanım barındırma ve yazılım geliştirme maliyetlerini ~%40 düşürmek,
- Operasyon maliyetlerini ~%70 düşürmek,
- Arttırılmış kullanılabilirlik,
- En yüksek seviyede ölçeklenebilme,
- Kritik görevli uygulamalar için gerekli kaynakları sağlamayı garantilemek mümkün..
Sanallaştırma Öncesi:
- Her sunucu için tek işletim sistemi
- Yazılım ve donanım ayrılmaz halde
- Aynı sunucu üzerinde birden fazla uygulama çalıştırma sorunları (Kaynak çakışmaları)
- Düşük utilizasyon
- Esnek olmayan pahalı altyapı
Sanallaştırma Sonrası:
- İşletim sistemi ve donanım arasındaki bağ koparıldı.
- İşletim sistemi ve uygulama sanallaştırılarak aynı donanım içinde yönetilebilir ayrı bir VM haline geldi.
- Güçlü hata ve güvenlik izalasyonu
- Artık sunucular donanım bağımsız, yani istediğiniz her yere taşıyabilirsiniz.
Bir web sitesi kurmak istiyorsanız , yayınlamak istediğiniz sayfaların, resimlerin veya dökümanların internet kullanıcıları tarafından erişebileceği bir bilgisayarda durması gerekir.Bu bilgisayar sizin evdeki bilgisayarınız olamaz, çünkü gerekli program ve donanımınız varsa bile bilgisayarınızın internet bağlantı hızı bu iş için oldukça yetersiz kalacaktır.
O sebeble internette site yayinlamak için özel olarak üretilmiş, internet omurgasına çok hızlı bağlantısı olan, yüzlerce kullanıcıya aynı anda hizmet verebilecek bir bilgisayarda (sunucuda) yayinlamak istediğiniz dosyaların saklanması gerekir.
İşte web sitenize ait dosyaları saklayan ve internet kullanıcıların erişimine sunan bu bilgisayarlara web sunucusu (web server), bu veri saklama ve yayinlaam işlemine web hosting denir.
Kasım 29th, 2009
Web |
Yorum Yok